Pembelerle İlk Tanışman

Pembelerle ilk tanışmam Şubat 2010 da oldu. Tohumlar, Sakarya Yanıkköyü Kenan Ataç bahçesinden 2009 yılı mahsulü. Tohumlar Sn.Ahmet Ergün tarafından gönderildi. Kendilerine sonsuz teşekkürler. Tohumları aldığımda çok heyecanlıydım. O kadar ki; ekmeye bile korktum. Nihayet 03 Mart 2010'da büyük bir dikkatle tohumları toprakla buluşturdum. Her gün merakla ne olacaklarını bekledim. Bir ara ümidimi bile kestim. 27 Mart 2010 sabahı tohumlarıma bakmaya gittiğimde kocaman bir çığlık atmışım. Çimlenmişlerdi. Ve 4 Nisan'da yapraklanmaya başladılar. 9 Nisan'da ilk şaşırtmayı yaptım. Resimlerde göreceğiniz gibi o muhteşem pembeyi yemek mümkün oldu. 2011 yılında daha bilinçli ve daha deneyimli olarak tohumları ekip ürün almak dileği ile tüm PDA dostlarıma bol ürünlü günler dilerim.










Pembe 'Denizli domatesi' koruma altına alınacak

Güncelleme : 16 Ağustos 2011 15:08


Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, “Denizli” domatesi olarak bilinen, halk arasında "Pembe" veya "Yıldız" olarak da isimlendirilen domates türünün aslına uygun olarak korunması için çalışma başlattıklarını söyledi. Gemici, Acıpayamlı üretici Mevlüt Şahal tarafından odaya bağışlanan orijinal Denizli domatesi tohumlarını yetiştirebilecek üretici aradıklarını ifade etti.
Tohumları. tarlasında zirai ilaç kalıntısı bulunmayan ve temiz toprakta organik üretim yapanlara ücretsiz vereceklerini belirten Oda Başkanı Gemici, “Denizli domatesi bir el büyüklüğünde, dalgalı ve yaklaşık 200 gr. ağırlığında, pembe renkli bir türdür. Bitkisi bodurdur. Domatesin altında mührü bulunur. Kesildiğinde hoş domates kokusu ve hafif ekşiliği, çok güzel bir damak tadı sunar. Dedelerimizin, ninelerimizin yıllarca yetiştirdiği bu domates türü, ne yazık ki İsrail’den gelen genetiği oynanmış domatesin baskısı altında kaldı ve yok olma sürecine girdi.” dedi. Türün yok olmaması için yaptıkları araştırma sonunda Acıpayam'da doğal şartlarda yetiştiren Şahal’ı bulduklarını anlatan Gemici, “Tohumları da bize o duyarlı çiftçimiz gönderdi. 1 kg. domates tohumunun, 1 kg. altın fiyatına eşit olduğu bir dönemde üreticimize tohumu ücretsiz vereceğiz.” şeklinde konuştu. Fidanın toprağa dikilmesinin ardından yüksek râkımlı bölgelerde çok fazla su da istemeyen domateslerin hasadında iyilerinden daha çok tohum alınmasını sağlayacaklarını ifade eden Hamdi Gemici, “Elde edilen tohumları, gelecek yıl farklı ilçelerde yine doğal üretim yapan çiftçilere vererek bu domates neslini sürdüreceğiz. Dünya, yüzünü doğal üretime döndü. Zirai ilaçların altında, aşırı gübre kullanılarak yetiştirilen ürünler ilgi çekmiyor. Denizli'nin kendi domatesine sahip çıkan üreticimiz, çok iyi paralar da kazanabilir.” dedi.
Gelecek yıl Denizli’nin kendi tarım ürünlerinin korunması amacıyla "Kumkısık kavunu" ve "Ayşekadın" olarak bilinen fasulyenin korunması ve dikim alanlarının arttırılması için çalışacaklarını belirten Gemici, şunları kaydetti: “Tadı ve olgunlaşmasına rağmen yeşil renkte olan kabuğuyla bölgemizde yetiştirilen ve Kumkısık kavunu, artık bir elin parmaklarını geçmeyecek üreticiler tarafından, kendilerine yetecek kadar yetiştirilir hale geldi. Bir zamanlar Denizli-İzmir karayolu üzerinde yol kenarlarında adım başı bu kavunlardan satılırdı. Ayşekadın adıyla bilinen ve yaş olarak yenen kılçıksız, lezzetli fasulyemizin de ekim alanları daraldı. Oda olarak bu iki ürüne de sahip çıkacağız ve üyelerimizden destek isteyeceğiz.
Cihan Haber Ajansı